Bu filmler, izleyicilerin hayatta karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelme konusunda cesaret ve ilham alabilecekleri kahramanları konu alıyor. İzleyicilerin kendilerini bu karakterlerle özdeşleştirmeleri ve onların tecrübelerinden öğrenmeleri mümkün. Bu filmlerle birlikte, hayatta gerçekleştirilebilecek her şeyin mümkün olduğunu hatırlama fırsatı veren birçok unutulmaz sahneyi izleme imkanı da sağlanıyor.
Bu film, hayatta olmanın anlamını ve önemini hatırlatan bir komedi-drama. Forrest Gump, zeka düzeyi düşük olsa da, hayatta başardığı şeyleri anlatan bir adamdır. Çevresindeki insanların hayatındaki etkisini fark eder ve hayatındaki insanları mutlu etmeye çalışır.
Bu film, herhangi bir engelin üstesinden gelebileceğimizi anlatan bir biyografik drama. Will Smith, Chris Gardner adında bir adamı canlandırır. Gardner, işsizlik, yoksulluk ve evsizlikle mücadele ederken, oğlu ile birlikte hayatta kalma mücadelesi verir.
Bu film, öğretmen öğrenci ilişkilerini ve hayata bakış açısını sorgulayan bir drama. Genç bir öğrencinin başarılı bir öğretmene yönelik hayranlığı, öğrencilerin güçlü bir şekilde ilham veren öğretmenleri takip etmelerine yol açar.
Bu film, başarıya ulaşmak için mücadele etmenin önemini anlatan bir boks draması. Boksörlük kariyerinde başarısız olan Rocky Balboa, Apollo Creed' ten bir şans alır. Ancak, bu müsabaka sadece bir bok müsabakası değildir, aynı zamanda kendisine inancını geri kazanmanın da bir denemesidir.
Filmin ana karakteri Guido, ideallerini ve umutlarını her zaman koruyan bir adamdır. Filmin ilerleyen bölümlerinde, hayatının aşkı Dora'ya aşık olur ve birlikte evlenirler. Ancak, II. Dünya Savaşı sırasında, Guido ve ailesi bir Nazi toplama kampına gönderilir.
Guido' nun zekası ve muzip mizah anlayışı, onu ve oğlu Giosue' yu hayatta tutmaya ve korkunun ortasında bile umutlu kalmaya yardımcı olur. Guido, oğluna kampın bir oyun olduğunu söyler ve onu günlük aktiviteler, yemekler ve hatta ödüllerle meşgul eder. Bu, onların hayatta kalmasını sağlayacak olan benzersiz bir koruyucu kabuk oluşturur.
Pi'nin Yaşamı, Yann Martel'in aynı isimli romanından uyarlanan bir filmdir. Filmin konusu, bir genç olan Pi'nin Hindistan'da hayvanat bahçesi sahibi bir ailenin oğlu olarak doğmasıyla başlar. Ailesi, hayvanları sevmesi ve onlarla vakit geçirmesi için onu teşvik eder.
Ancak Pi'nin hayatı, ailesinin işleri nedeniyle Kanada'daki bir hayvanat bahçesine taşınmalarıyla alt üst olur. Pi, ailesinin yanında yola çıkmaya karar verirken, ayrıca birkaç hayvan da yanında götürür. Ancak, okyanusun ortasında bir gemi kazası sonucu Pi, ailesi ve hayvanlar, okyanusa düşer.
Parkinson hastalığına sahip olan bir grup insanın hayat hikayesini anlatan dokunaklı bir drama filmidir. Filmde Robin Williams, Oliver Sacks isimli gerçek bir nörologu canlandırarak, bir sanatoryumda yaşayan hastalarla ilgilenir.
Raju, Farhan ve Rancho isimli üç arkadaşın birlikte geçirdiği üniversite yıllarından başlayarak hayatlarına devam etmelerini konu ediniyor. Rancho'nun hayata bakış açısı ve sınırları zorlayan tavırları, arkadaşları Raju ve Farhan'a ilham verir
Sentetik bir uyuşturucu etkisi ile beyninin yüzde yüzünü kullanabilen Lucy, zamanla dünyanın varoluşunun ötesinde bir yolculuğa çıkar.
Peekay, Hint kültürüne pek aşina biri değildir zamanla Hint kültürünü kavrayan Peekay onların felsefesi hakkında birçok şey öğrenir. Peekay farklı dini inançlara inanan kişilerin nasıl bir arada yaşayabileceklerini keşfeder.
Filmin ana teması, farklılıkların kabulü ve toplumdaki herkesin eşit olduğu fikridir. Auggie'nin öğretmeni ve ailesi, onun kabul edilmesi ve dışlanmanın üstesinden gelmesi için mücadele ederken, film şefkat ve hoşgörünün önemini işler.